Bahçede geçirilen zaman, çocuğun duyularını besleyen, doğayla olan bağını güçlendiren kıymetli bir öğrenme alanıdır. Çocuklar toprakla, suyla, çamurla ve mevsimlerin sunduğu değişimlerle hem bedensel hem ruhsal olarak temas hâlindedir. Ellerinin toprağa değmesi, bir su birikintisine çıplak ayakla basmaları ya da kuru yaprakları toplamaları, onların doğayı deneyimlemesine ve dünyayı tüm duyularıyla tanımasına olanak tanır.
Serbest oyunla birleşen bu doğal ortam, çocuğun hem içsel ritmini hem de dış dünyayla kurduğu ilişkiyi destekler.
Bahçemizdeki oyunlarda; hazır oyuncaklardan çok, doğanın sunduğu taşlar, dallar, kozalaklar ve çamurla şekillenir. Çocuklar burada hem özgürdür hem de kendiliğinden akan bir ritme dâhil olur.
Çünkü biz inanıyoruz ki doğanın içinde geçen her an, çocuğun hayal gücüne, iradesine ve bedenine aynı anda hitap eder.
Ve biliyoruz ki çocuğun gelişimi için en derin beslenme, doğanın kendisidir.